....
Doğanın bize sunduğu en görkemli sanat yaratışı, yalnızca bir pare, yani bele dolanmış bir ipten başka giysi taşımayan çıplak bir kadın, yüzyılların mirası kokmuş geleneklerle şartlanmış kafalarımıza aykırı düşer. Oysa ki çıplaklık, insan yaradılışının doğal yaradılışıdır.
....
Törelere bağımlılık konusundaki yorucu titizliğimizle, özentili yaşantımız sinirlerimizi bozmakta, adele gücümüzü zayıflatmaktadır.
İnce yapılı kalabilmek için önemsiz ayrıntıları ülküleştiren, bu konularda sürekli bir duyarlılık gösteren kadınlarımız, bizimle el ve işbirliği yapmak gibi çok önemli bir konuda, aynı duyarlığı göstermekten kaçınmakta, toplumsal yönden moral çökmüşlüğümüzün ilk nedeni de, galiba bu olmaktadır.
Tahiti'nin orman-deniz havası,ciğerleri daha güçlü, omuz ve kalçaları daha geniş yapıyor.Erkek, kadın, ne kızgın güneş ışınlarından, ne de çıplak ayaklarla basıp geçtikleri sahilin sivri çakıl taşlarından korunmak gereği duyuyor Biraz erkekçe, biraz dişice, karma bir görünüş içinde, erkek ve dişi, aynı işleri, aynı benimseyiş ve soğukkanlılıkla beraberce yapıyorlar.
Paul Gauguin, Noa Noa, syf: 29-30, Kavis Yayıncılık, 2008, İstanbul
Doğanın bize sunduğu en görkemli sanat yaratışı, yalnızca bir pare, yani bele dolanmış bir ipten başka giysi taşımayan çıplak bir kadın, yüzyılların mirası kokmuş geleneklerle şartlanmış kafalarımıza aykırı düşer. Oysa ki çıplaklık, insan yaradılışının doğal yaradılışıdır.
....
Törelere bağımlılık konusundaki yorucu titizliğimizle, özentili yaşantımız sinirlerimizi bozmakta, adele gücümüzü zayıflatmaktadır.
İnce yapılı kalabilmek için önemsiz ayrıntıları ülküleştiren, bu konularda sürekli bir duyarlılık gösteren kadınlarımız, bizimle el ve işbirliği yapmak gibi çok önemli bir konuda, aynı duyarlığı göstermekten kaçınmakta, toplumsal yönden moral çökmüşlüğümüzün ilk nedeni de, galiba bu olmaktadır.
Tahiti'nin orman-deniz havası,ciğerleri daha güçlü, omuz ve kalçaları daha geniş yapıyor.Erkek, kadın, ne kızgın güneş ışınlarından, ne de çıplak ayaklarla basıp geçtikleri sahilin sivri çakıl taşlarından korunmak gereği duyuyor Biraz erkekçe, biraz dişice, karma bir görünüş içinde, erkek ve dişi, aynı işleri, aynı benimseyiş ve soğukkanlılıkla beraberce yapıyorlar.
Paul Gauguin, Noa Noa, syf: 29-30, Kavis Yayıncılık, 2008, İstanbul
Yorumlar
Yorum Gönder