Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Güzellik Üzerine

Merhaba; Bu sıcaklarla nasıl baş ediyorsunuz bilmiyorum ama ben edemiyorum şahsen. Sıkıntı halindeyim. Bir de işim o kadar çok ki, hangisine yetişeceğimi şaşırdım. Onu yaz, bunu oku derken ensemde boza pişme kıvamına geldim.  Bu yazıyı yazmak için de biraz bekledim açıkçası. Yaklaşık bir ay kadar aldığım ürünleri test edeyim sonra yazarım dedim. İyi bir karar verdiğimi de düşünüyorum.  Üniversitede 3. sınıftan beri geçmek bilmeyen sivilcelerim var. İşe başlayana kadar da yanaklarımda olmasa da alnımda hayli çoktu sivilcem. Nedense hiç doktora gitmedim. Heralde annem teşvik etmediği içindir. Doktora gitmekten de ölesie korkuyordum zaten. Sivilcelerim sonradan azaldı ama gene de asla tamamı geçmiyor. Neredeyse her zaman yüzümde bir tane sivilce oluyor. Tabi ki bir sivilceye şükür de diyorum. Bu süreçte pek çok ürün kullandım. En çok parayı sanırım Clinique'in 3 adım serisine verdim. Serinin işime yaramadığını anlamakta çok zorlandım. Bir de yüzümdeki bir kaç leke için gene Clin

Tuborg GoldFest'in Ardından veya Bu Hafta Dinlediklerim-6

Merhaba; Bu uzun başlıktan sonra, üzerinden çok zaman geçmeden size Tuborg GoldFest'i yazmak istedim. 4-6-7 Temmuz'da ParkOrman'da yapılan konserler zincirinde heavy metal veya rock karar veremedim müziğin önde gelen isimleri İstanbul'a geldi. 2 sene önceki Sonisphere'i kaçırdık, bu sene ben Guns'n roses dinlemek istiyordum. Uğur'sa Evanescence. Hatta tek kombine alalım bir gün birimiz öteki gün diğerimiz gitsin diye geyik bile yaptık. Bence festivalin en büyük handikapı iki gününün hafta içi olmasıydı. Üstelik organizasyonda bir takım sıkıntılar vardı, örneğin ikinci gün Apocalyptica'yı dinleyemedik çünkü biz henüz işten çıkamadan onlar sahneden inmişlerdi, ki bu bence festival devam edecekse organizatörler bunu göz önüne almalı. Sonuçta Şebnem Ferah Türkiye'de her zaman her yerde dinlenebilir ama Apocalyptica her zaman her yerde dinlenmiyor ne yazık ki. Aynı şekilde ilk gün de Aylin Aslım'ı dinleyemedim ama onun alternatifi Redd'di bu

Ofis Hayatı

Günaydın; Benim için gün erken saatlerde başlamaz. Herkes der ya sabah 6da kalkıyorum şekerim falan. İşe gelmek zorunda olmasam asla yapmam böyle şeyler (Gerçi gene de 6da kalkmıyorum) Ama sabahlardan beklediğim malak gibi saat 12ye kadar falan yatmak değil, 7-8 arası uyanıp az biraz keyif yapmak. Bazı sabahlar yürüyüşe gitmek, bazen bisiklete binmek, kahvaltı etmek, bir de sabahları mutlaka Geveze'yi dinlemek.Sabah keyfim saat 10da biter. O saatten sonra sabahların sakinliği bitiyor bence. Bir de işe gelmek zorunda kalmasak değil mi? Ne keyif yapılır. Bu sabah hayli erken uyandım çünkü Uğur'la beraber geldim işe. Hazır araba ile geliyordu ben de atladım. Sonra da onun ofisinden kendi fakülteme kadar yürüdüm. Kampüs içinde çalışmanın bu yönü hayli güzel esasında. Bütün o plazalara inat ağaçlıkların altındasınız. Ama öte yandan ofise girince her şey aynı. Ofis ve iş sonuç olarak. Erken bir saatte yürüdüğüm için henüz hayli serindi etraf. Canım ofise gelmek istemedi. Sonra a