Bu sorunun bence edebiyat dünyasında bir karşılığı yok. Hayır bence iyiki de yok. Kim üniversite, iş hayatı, falan gibi standart bir hayatı olan insanın günlerini okumak ister ki? Çoğu zaman hayatımdaki en büyük heyecan treni kaçırırsam en az 15 dakika tren bekleyeceğim oluyor düşünsenize:) Ama hayatımı birebir değil de genel olarak benzettiğim bir ktiap varsa o da Murakami'nin İmkansızın Şarkısı kitabı. Bu kitapta da hayatta ordan oraya sürüklenen insanları anlatıyordu esasında. Ben de ne yazık ki çoğu zaman bir yaprak gibi ordan oraya savrulduğumu hissediyorum. Önümü çoğu zaman göremiyorum. Bunda en büyük etkene meslek hayatım. (Bu başka bir yazının konusu olsun) Bu yüzden de benim hayatıma en çok benzeyen kitabın bu olduğunu düşünüyorum.
Peki size bir soru: Gazella turizmin yarışması için bana oy verdiniz mi? Vermediyseniz verir misiniz? https://apps.facebook.com/uckitabirblogger/index.php?id=132
Yorumlar
Yorum Gönder