Ana içeriğe atla

Narenciye Likörü

Merhaba;

Bu sabah kalkınca maillerimi kontrol ederken Dokuzuncu Bulut'un tarifini verdiği narenciye likörünü gördüm. Fotoğraflarına bittim zaten. Önce provam vardı ona gittim, dönünce bu tarifi kesin yapacağım dedim. Tarifteki lime oranını arttırdım, yarım lime fazla ekledim. Kan portakalı ile greyfurt benim bildiğim aynı meyveler. Orda da bir portakal fazla koydum. Ama sonuçta ne yazık ki kavanozum küçük geldi, bir takım meyveler dışarda kaldı.

Bunun haricinde tarif ne diyorsa yaptım. Ama votkamızda elmalı. Bizim evde zaman zaman bazı içkilere takılınıyor nedense. Bir ara votka tekilaya takmıştık, sonra dolapta kaldılar. Kimse yüzlerine bakmıyor. Şimdilerde rakı ve şarap seviyoruz. Gerçi şarabı her daim seviyoruz. Ben aromalı votkaları hiçbir zaman sevemedim zaten. Tatlı içkilerden bir tek mojito ile aram iyi, onun haricinde bence bütün içkiler ekşi olmalı. Votkada portakal ya da limonla iyidir. Bu yüzden de elmalı votka falan bana ters. Bu kadar narenciye ile iyi gider belki diye düşündüm. Bakalım göreceğiz. 


Son hali de şöyle oldu meyvelerin.
Bu ara mutfakta farklı şeyler deniyorum. Mutfak işlerini sevdiğimi ben de bilmiyordum ama bayılıyorum yemek ve özellikle de tatlı, pasta, börek pişirmeye. Ama yapmıyorum ki yemeyeyim diye:) 

Bir de arkadaşlarım detoks ne oldu diye sordular. Benim amacım daha çok zayıflamaktı biliyorsunuz. Yaklaşık 1.7 kg vermiştim ama bunun haricinde cildimde parlama, vücudumda dinçlik falan olmadı. Tahmin ettiğim gibi meyve çok az geldi bana. Peyniri de özledim. Ama beslenmemdeki sıkıntıları buldum. Esasında hep biliyordum ama kabullenmiyordum. Pilav, ekmek, büyük porsiyonlar gibi. Probiyotik yoğurtlar dengemi bozuyor demiştim. Çok rahatsız oldum, daha da yemem. Ama gene de fena bir deneyim değildi. Bu gazla diyet yapabilirim diye düşünüyorum.

Yarın kar geliyormuş, İstanbullular kendinize dikkat edin. Umarım güzel bir hafta geçirirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r...

Yeni Yıla ve Eski Yıla Dair

Merhaba; Uzun bir süredir kendimde değilim biliyorsunuz. Doktora yapmak dertli bir süreç, özellikle de yeterlik sınavı denilen sınav nedeniyle. Ne yazık ki eğitim sistemimiz insanları sürekli elemek üzerine kurulu. Sürekli sınavlardan geçmezsek kendimizi asla yeterli bulmuyoruz. Yeterlik sınavı da bir değil iki değil tam üç aşamalı bir sınav. sonuç olarak günümü geceme katarak çalıştığım bu sınavdan, burada bahsetmek istemediğim bir takım şeyler sonucunda kaldım ve yetersiz bulundum. Şimdi Mayıs ayında yapılacak sınava çalışmak durumundayım. Neyse ki gene yalnız değilim. Bu nasıl bir teselli bilmiyorum ama, sınava beraber girdiğimiz üç arkadaşım daha benimle beraber.  Şimdi biraz ara verdim. Bir tane daha endüktans, devre görecek halim yok. Kusucam yani. Bir müddet çalışmayı hiç düşünmüyorum.  Peki bu elimdeki süreyi nasıl değerlendirmeliyim? Öncelikle evle ilgili yapmak istediğim pek çok şey var. Bunların başında da resimlerin ve fotoğrafların duvarlara asılması, düğün foto...

2012 Dilekleri

Merhaba; Zorlu bir sene geçirdik. Depremler, terör olayları, ekonomik sarsıntılar, diğer ülkelerle yaşanılan sorunlar ve ufak ufak patlak veren iç savaşlar.... Evet 2011 pek parlak değil, 2012 nasıl olacak bilemiyoruz da. Ama umut ediyoruz ki iyi olsun. Pek çok güzel şey var istenilen, temel hepsi esasında sağlık ve mutluluk gibi. Peki benim kendi çapımda özel olarak istediklerim neler:) Teknolojik aletlerin gerisinde kalmayı sevmiyorum, iphone, ipad istiyorum. Artık benim param yetince kaçıncı versiyonları olursa o kadar versiyonlarından. Bir de laptopım öldü. Bu kadar apple ürününden sonra o da bir mac book pro oluversin değil mi? Pasaportuma yeni vizeler vurulsun ben yeni yeni ülkelere gideyim istiyorum. Hedeflerimin arasında Beyrut öncelikli. 2011de yaz tatillinde pek gezemedik Uğur izin alamadığı için. Bu sene bu açığı kapatabilmek istiyorum. Hatta öyle ki şöyle bir iki ay deniz kıyısında kalmak istiyorum. Her kadın gibi 5 kilo vermek istiyorum. Her kadın gibi o ayakk...