Ana içeriğe atla

Meditasyon


Merhaba;

Spiritüel işlerle aranız nasıl bilmiyorum. Benimki pek iyi değil esasında. Hala en çok güldüğüm şeylerden biridir mesela, evren seni seviyor, sevgi içimizde muhabbetleri. Zaten Cem Yılmaz bizi yeterince güldürmemiş miydi bu konuyla ilgili?


Ama yoga ve meditasyona olan ilgimi de yadsıyamıyorum. Hiçbir zaman düzenli bir şekilde yoga yapamadım ama hiç tam oalrak da uzaklaşmadım. Esasında zaman zaman düşünüyorum, keşke eğitimini alsaydım bu işin ve kendi kendime pratik etseydim diye. 

Hamilelik eğitimleri ile birlikte bir de hamile yogası dersleri almıştım. Benim gittiğim hastanede eğitimleri Senem Ekin Şen veriyordu. Esasında youtube'da hem Türkçe hem İngilizce pek çok video bulabilirsiniz ama Senem Hocanın yaptırdığı seriyi ben çok sevmiştim. Yakında videom gelecek diyordu, hadi bakalım. 





Peki meditayon bunların neresinde duruyor? Hamile yogası neredeyse meditatif bir şey zaten. O koca göbekle kobra duruşları falan yapılamıyor tabi ki. O yüzden de daha önceleri kafamı vermekte hayli zorlandığım meditasyona da daha iyi konsantre olabildiğimi fark ettim. Ama benim konsantrasyondan kastım sadece 10 dakika, hadi bilemedin 15 dakika. O 10 dakikada da tamamen boş bir zihin yok tabi ki. Peşpeşe birbirini kovalayan düşünceler var. Ay dur onu düşünmeyeceğim, yok bunu da düşünmeyeceğim diyen bir de beyin var. Sonra gerçekten 2 dakika (!!) boşalabilen bir beyin ve tekrar hoop aynı döngü. 1 saat meditasyon nasıl yapılıyor mesela? 

Peki bir faydası var mı? Pek çok olumlu sonucu var(mış) meditasyonun zihin ve vücut üzerinde. Bence 10 dk, 15 dk kendinle başbaşa kalabilmek bile çok çok önemli. Bunu başka şekillerde de yapabilirsiniz elbet. Spor yapmak, kitap okumak, telefonları kapatıp güzel bir film izlemek gibi. Ama açıkçası derin bir nefes alıp onun bütün vücudu dolanmasını izlemek bana çok iyi geliyor. İstediğim şey bunu günlük rutinime sokabilmek. Diyeceksiniz ki seni 10 gün sonra görürüm ne meditasyonu. Bir şey diyemem belki de haklısınız. Belki de çocuğa da faydası olur sakinleşmiş bir annenin. 

Siz yapıyor musunuz yoga veya meditasyon? Neler hissediyorsunuz? 


Foto kaynak: http://www.mindfulmuscle.com/wp-content/uploads/2013/10/meditation-techniques-bodhi-tree.jpg

Yorumlar

  1. "Ohooo sen bir çocuk olsun da ondan sonrasını gör" diyen teyzelerden olmayalım, olanlara da gözlerimizi devirip "Kimsin sen kim? Çık dışarı, çık çık!" diye yanımızdan uzaklaştıralım.
    Ben de tam bugün eğitim, doğum süreci, hastane maceraları hakkında düşünüyordum. Eğitime gidip gitmemek konusunda kararsızım. Sanırım biraz da şöyle bir kaygım var, eğitimde gördüğüm şeyler sonrasında doğumda bana ters şeyler yaptırırlarsa direnemem, direnemedikçe sinir olurum ve böylece daha kötü bir doğum süreci geçiririm. Bu yüzden hiç bilmeyeyim daha iyi diye cahil cahil düşünüyorum galiba. Yogayı seviyorum. Düzenli olarak hiç yoga yapamadım, ama yaptığım zamanlarda hep kendimi iyi hissettim. Onunla ilgili de şöyle bir şemam var; yoga dediğin sabah uyanınca, erkenden, daha gün ışımaya başlarken veya gün batımında dünya uykuya dalarken yapılmalı. Buna inanmak sabah erken saatlerde ve gün batımı saatlerinin yoğunluğunda yoga için vakitsizlik oluşturuyor bende. Aslında bu da zihnimde. Neden başka zaman yapamayacakmışım gibi algılıyorum ki?
    Youtube'daki videolara bakmaya başladım. Dişime uygun bir program bulup biraz çalışmak istiyorum. Bebeğe de dingin bir annenin iyi geleceğini düşünüyorum.

    Sen ne durumdasın? Her şey yolunda mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Pınar;

      Sen bu yorumu belki de uzuuuun süre göremeyeceksin çünkü ben de seninkini göremedim:) 28 Mayıs'ta doğum yaptım. 5 ay sonra fena değilim ya diyebiliyorum sana:) Minnak büyümeye çalışıyor ama bu kadar zor olacağını neden kimse bize söylememişti acaba? Allahım çok zor yaw.

      Sen iyisindir umarım.
      Sevgiler

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Yıla ve Eski Yıla Dair

Merhaba; Uzun bir süredir kendimde değilim biliyorsunuz. Doktora yapmak dertli bir süreç, özellikle de yeterlik sınavı denilen sınav nedeniyle. Ne yazık ki eğitim sistemimiz insanları sürekli elemek üzerine kurulu. Sürekli sınavlardan geçmezsek kendimizi asla yeterli bulmuyoruz. Yeterlik sınavı da bir değil iki değil tam üç aşamalı bir sınav. sonuç olarak günümü geceme katarak çalıştığım bu sınavdan, burada bahsetmek istemediğim bir takım şeyler sonucunda kaldım ve yetersiz bulundum. Şimdi Mayıs ayında yapılacak sınava çalışmak durumundayım. Neyse ki gene yalnız değilim. Bu nasıl bir teselli bilmiyorum ama, sınava beraber girdiğimiz üç arkadaşım daha benimle beraber.  Şimdi biraz ara verdim. Bir tane daha endüktans, devre görecek halim yok. Kusucam yani. Bir müddet çalışmayı hiç düşünmüyorum.  Peki bu elimdeki süreyi nasıl değerlendirmeliyim? Öncelikle evle ilgili yapmak istediğim pek çok şey var. Bunların başında da resimlerin ve fotoğrafların duvarlara asılması, düğün foto...

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r...

Ooo Netflix

Merhaba; Bir anda Netflix üyesi olduk, resmen  dünyamız değişti. İzleyecek çook fazla şey varmış, tabi ki bu kadar zamanımız yok. Barış olmasaydı da o kadar zamanı televizyonun karşısında geçirmek istemezdim zaten ama gerçekten çok fazla içerik varmış. Bu aralar neler izliyoruz? 1. Designated Survivor Şans eseri başladık, iyi değil kötü de değil ama izletiyor kendisini. Olaylar ABD kongresinin bombalanması ve bütün senato üyeleri ile başkanın ölmesi ile başlıyor. Kiefer Sutherland amcamız da bu gibi bir durum olursa diye yedekte bekletilen senato üyesiymiş ve kendini bir anda Beyaz Saray'da buluyor. Komplo teorileri, terör saldırısı, hırs ve tabii büyük ABD milliyetçiliği. Kötü değil ama çok iyi de değil dediğim gibi. Şimdi sezon arasında. İzletiyor kendini. 2. Chef's Table İzlemeyeni dövüyorlar değil mi? Her bölümünde Dünya'nın en iyi aşçılarından birisi var. Sadeceyemk anlatmıyorlar, yemekle ilişkilerini de anlatıyorlar. Hatta bazıları yemek an...