Merhaba;
Geçenlerde Talasanayoga'da Çiğdem şöyle bir yazı yayınlamıştı. Ben de aa cevaplasam ya diye düşündüm. SOnra bugün kendisinin cevapladığını gördüm. Hazır bu akşam cumaydı, arkadaşlarımın pazara yetiştirmesi gereken ödevler olduğu için çalışıyorlardı ve ben evdeydim, bir de herkes yılbaşı yazıları yazıyordu, dur ben de yazayım dedim.
Kimle konuştuysam 2013 çok kötü geçti diyor. Merkür mü geri gitti, Venüs mü perende attı bilmiyorum ama harbi zor bir yıldı. 2014'ün daha iyi bir enerjiyle geleceğine inanalım, harika bir yıl olsun. Buyrun cevaplarıma.
1. 2013′te en çok gurur duyduğum şeyler neler?
2013’te daha sakin bir insan olduğumu
farkettim. Esasen zaten çok çabuk sinirlenmiyorum ama nedense 2013te en tuhaf,
en sinirlenilecek şeylere bile bir amaan boşver ya havasındaydım, kendimle
gurur duydum. Sadece bir olay oldu acayip sinirlendiğim. O da bütün hayatımda
hissetmediğim birşeydi. Elim ayağım titredi, karşımdakine neler söyledim emin
değilim. Sonsuz haklıydım. Gene olsa gene yaparımJ
2.
Nasıl daha iyi bir _____________ olabilirim?
İnsan olabilirim. Bence
herkesin en büyük hedefi de bu olmalı. Daha iyi bir insan olmak. Ben kendimin
daha çok sosyal yardım projelerinde yer alırsam daha iyi bir insan olacağıma
inanıyorum.
3.
Hangi konuda tıkandığımı hissediyor / düşünüyorum?
Açıkçası tezim konusunda
tıkandığımı düşünüyorum. Elime yapıştı, bitmedi. Bitsin kurtulayım istiyorum.
Sabırlı bir insanımdır ama bu kadarı benim bile sabırmı zorladı. Günlerdir aynı
şeyleri okuyorum, sıkıldım.
4.
Hangi konu(lar)da kendi hakkımı teslim etmem lazım?
Herhalde elimden geldiğince
disiplinli olduğum konusunda. Bazı şeyleri yıllardır aksatmadan yapıyorum, flüt
derslerim gibi mesela. Bir şeyi sevmem lazım, sevdikten sonra onunla bağ kurup
devam edebiliyorum.
5.
Kariyerim konusunda tutkulu muyum?
Hayır. Buna cevabım çok net.
Ben elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Hangi işte çalışsam gene en iyisini
yaparım. Ama kariyerin bir kişilik özelliği olduğunu düşünmüyorum. Parçalarcasına
kariyer yapamam. Her şeyden önce kariyerim gelir diyemem. Hayatımı
yönlendirmesine izin veremem. Sadece işim için en iyisini yapmalıyım. Ama bu iş
olmazsa başkası, o olmazsa da başkası olur. Hani derler ya, Allah bir kapıyı
kapatır birini açar. O yüzden de tutkularımı besleyecek kadar hırslı değilim.
6. Ne
dersler aldım öğrendim bu yıl?
Bu sene öğrendiğim en önemli
ders hayırlısı olsun oldu. Bir şey olmuyorsa, daha iyisi olacağı için
olmuyordur. 2012 Eylül’ünden beri yurtdışına gitmeye çalışıyordum. Bir kaç kere
ertelemek zorunda bile kaldım. Ama şimdi geriye dönüp bakınca iyi ki o zamanlar
gitmemişim bak ne güzel oldu diye düşünüyorum.
7.
Kazancım ve para durumum nasıl gitti?
Devlet memuru olduğum için
maddi anlamda büyük bir rahatlama yaşamadım. Bordro mahkumları topluluğuyuz
biz. %4 zam alırsak oha ne çok aldık diyoruz. Ama çok önemli bir burs aldım,
yurtdışında sıkıntı yaşamıyorum. Bu yüzden de para durumumun iyiye gittiğini düşünüyorum.
8. Boş
zamanlarımı nasıl değerlendirdim?
Flüt çaldım, kitap okudum,
bol bol yürüyüş yaptım.
9.
Bedenime, ruhuma ve zihnime iyi bakabildim mi?
Bedenime iyi baktım. Mayıs ayında
diyetisyene gittim. Hani her kadının fazla 5 kilosu vardır ya, onları vermek
için. Verdim de. Çok mutluydum. Ama sanırım onları ABD’ye gelince geri aldım.
Ne yazık ki yemekle ilgili derdimin psikolojik olduğunu biliyorum. Yalnızken
daha çok şey yemek istiyorum. Normalde yüzüne bakmayacağım şeyler geçiyor
gözlerimin önünden. Kendimi frenlemekle geçiyor günlerim.
Spor yaptım. Hep bölük
pörçük. Bir hafta yürüdüm, bir hafta bisiklete bindim falan. Düzenli olmadı ama
hiç yoktan iyidir heralde.
Ruhuma ve zihnime iyi baktım
mı peki? Zihne iyi bakmaktan kasıtı anlamadım ama şöyle düşünüyorum. Matematik çalışıyorum
ben. Zihne daha iyi gelen bir şey var mı? Kitap okudum, filmler izledim.
Ruha gelince. 2013 herkes
gibi benim içinde çok zorlu geçti. İTÜ’de sinirlerimizi geren bir süreç
yaşıyoruz biliyorsunuzdur belki. Bunun üstesinden gelmem çok zor oldu. Ve ne
yazık ki inancımı da kaybettim. Çok mutsuz günler geçirdim. Ruhum yıprandı
kabul etmem lazım.
10.
Nasıl açık fikirli oldum? Olabildim mi?
Açık fikirli oldum mu? Evet
oldum, Nasıl mı oldum? Ülke olarak zor bir süreçten geçtik biliyorsunuz. İşte
bu süreçte daha açık fikirli olduğuma inanıyorum.
11. En
çok ne zaman yaratıcı olup da gerçekten tutkuyu hissettim?
Olmadım. Dürüst olmam lazım.
Bu sene hadi depresyondaydım demeyeyim ama içimde bir sıkıntı oldu hep. O da
yaratıcılığa etkidi. Eskisi kadar yazamadım, fotoğraf çekemedim. Sadece
üzülmekle geçti günlerim.
12.
Hangi projeleri tamamladım?
Bir dergiye makale yolladım.
Makale hakemden geri dönüş aldı, ona da cevaplar yolladım. İşimin haricinde
kişisel olarak tamamladığım bir proje olmadı. Balkondaki sandalyeleri bile
boyamadım.
13.
Nasıl tıkandım, bazı işlerde yerimde saydım?
Çok isteksizdim. Diyorum ya
balkondaki sandalyeleri bile boyamadım. Boyasam ne olacak ki dedim. Yapmasam ne
oluyor ki dedikçe bir şey olmadığını da gördüm. Yapmayınca ölmüyorsun,
ölmeyince de yapmıyorsun. Oysa yapsaydın daha güzel bir balkonun olacaktı
mesela.
14.
Zamanımı iyi değerlendirmek için yeniden nasıl bir planlama yapabilirim?
Zaman değerlendirmem fena
değil ama biraz bilgisayar başından kalkmalıyım diye düşünüyorum. Ne yazık ki
günümün büyük kısmı bilgisayar karşısında geçiyor. Çalışırken bir anda kendimi
Facebook’ta bulabiliyorum. Buna biraz daha dikkat etmeliyim. Çok zaman
kaybediyorum.
Bir de tezimi tamamlamak için
önümde sadece bir sene kaldı, sanırım daha verimli çalışmalıyım.
15.
Başarısızlık korkumun beni geri tutmasına nasıl ne zaman izin verdim?
Vermedim. Başarısızlıktan
korkmuyorum. Galiba bunun altında şöyle birşey yatıyor. Başarılarımla gözlerim
kamaşmıyor. Aman ne olacak yapılır, olur, ben yaptıysam herkes yapabilir
diyorum hep. Kendimi biraz küçümsüyorum farkındayım. Ama önemli değil. En
azından başarısızlıktan da korkmuyorum. Bugün ben başaramam, yarın başkası.
Önemli değil. Hayat başarılar ve başarısızlıklar toplamı. Hep kime göre neye
göre başarı?
16. Ne
zaman nerede kendimden şüphe ettim?
Başvurduğum burs için
(TÜBİTAK 2214/A) önce bir öneri yazmanız, sonra da bir sözlüye gitmeniz
gerekiyordu. Beni sözlüye çağırmadılar. Haziran ayında artık sonuçları
açıklamaları gerekiyordu ve biraz bozulmuştum. Demek ki önerim o kadar işe
yaramazdı ki sözlüye bile çağrılmadım dedim. Meğer sistem değişmiş, sözlüyü
kaldırmışlar, direkt önerilere göre burs veriyorlarmış. İşte o Mayıs-Haziran
boyunca birazcık kendimden şüphe ettim.
17. En
çok ne zaman kendimi yaşam enerjisi ile dopdolu hissettim?
Açıkçası bilmiyorum. Galiba
kendimi en çok tatilde yaşam enerjisi ile dolu hissediyorum. Bu sene de
tatiller hiç fena değildi. Atina, Bozcaada, Eskişehir, Rodos. Evet kendimi en
çok tatilde yaşam enerjisi ile dolu hissediyorum.
18.
Başkalarına bana saygı duymalarını nasıl öğrettim?
Öğrettim mi? Galiba kafalarına
kakarak. Akademik ortamda size kimse saygı duymaz (istisnalar kaideleri bozmaz)
zira altı üstü araştırma görevlisisiniz. En son bana çocuk muamelesi yapan
birisine ben 30 yaşındayım dedim. Şaşırdı. O yüzden okuldaki saygı işleri zor.
Kendileri saygı beklerler ama size saygı duymak umurlarında değildir.
Öğrencilerime gelince, onlara
ben 30 yaşındayım, ben sizin hocanızım demiyorum. Saygı duymazlarsa sorun her
zaman bende olacak diye bir kural yok. Yetmiş çeşit ailede yetişen herkes sizin
karşınıza geliyor. Ben bildiğim herşeyi onlarla paylaşmaya çalışıyorum, burnu
havada bir hoca olmamaya çalışıyorum. Gençler ama hepsi yetişkin insan sonuçta.
Ben onlara düzgün davrandıkça onların da bana düzgün davandığını görebiliyorum.
19.
İlişkilerimi nasıl daha iyi hale getirebilirim geliştirebilirim?
Herkesin hayatı farklı tabi
ama insanlara daha çok zaman ayırarak ve dinleyerek diye düşünüyorum. Ama birönceki yazımı okuduysanız eğer, lütfen ben Türkiyeye döndüğümde beni dinleyin,
burda beni kimse dinlemiyorJ
20.
Hiç haksızlık ettiğim birileri oldu mu?
Olmuştur heralde. Aklıma şuna
da çok haksızlık ettim diye büyük bir olay gelmiyor ama.
21.
Kimi affetmem lazım?
Birisi var. Esasında affettim
de, kalbimin kırıklığı geçmiyor, arada gene sinsi sinsi baş gösteriyor. Sus
bakayım ayıp diyorum. Bitti geçti o günler diyorum. Diyorum da, gene de arada
oluyor işte. Belki de tamamen affedemedim ondan.
22. Ne
zaman bırakma zamanıdır?
Bence bir işin olması için
elinizden gelen herşeyi yapmanıza rağmen sizden büyük bir güç varsa işte o an
bırakma zamanıdır. Eşek gibi çalıştınız ama o terfiyi alamadınız, yeni bir iş
arama zamanıdır. Çocuğunuza iyi bir anne baba olmaya çalıştınız ama
olmadığınızı düşünüyorsunuz, destek alma zamanıdır, siz derse çok çalıştınız
ama hoca da çok zor sormuştu, kısmet ikinci sınavda daha kolay sorar belki.
İslam’da tevekkül deniyor da ben eşeği önce sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a
emanet et tabirini daha çok seviyorum. Komik zira. İşte elimden geleni
yapıyorum, sonrasında da benden büyük güçler varsa, uğraşmıyorum. Let go....
23.
Hangi eski huylarımdan kurtulmak isterim?
Bir huy olarak kabul edilir
mi bilmiyorum ama uykuya düşkünüm. Özellikle de sabah uykusuna. Bu sene iyice
suyunu çıkardım, haftasonları 10-11 gibi kalkıyorum. Uğur’da hafta içi çok
erken (5.30) kalktığı için haftasonu uyumak onunda işine geliyor. Bu durumdan
memnun değilim ama değiştiremiyorum da. Gerçekten fikri olan var mı? Bunu
değiştirmek isterim. Gece 3e kadar oturup sabah 11e kadar uyumak istemiyorum. Gece
3e kadar oturup sabah 8de uyanmak istiyorum hahahaJ
24.
Hangi yeni huylar geliştirmek edinmek isterim?
Beni hayatımda spor hep var,
ama hep çok düzensiz. Bazen yürüyüş, bazen bisiklet, bazen yüzme falan diye
gidiyor. Sporun hayatımda düzenli bir hal almasını istiyorum. Bunun için nasıl
bir yol izlemem gerektiğini bilemiyorum. Bölük pörçük oluyor hep.
Bunun haricinde de azıcık
daha düzenli bir insan olmak istiyorum. Kafam çok karmaşık biliyorum, kafamın
karmaşıklığı hayatıma da yansıyor. Herşey her yerde. Bunun sona ermesini
istiyorum. Kafa karışıklığımı düzenlemek isterim.
25.
Kendime karşı nasıl şefkatli ve iyi olabilirim?
Yukarda
yazarken fark ettim esasında. Kendi değerimi biraz düşük buluyorum. Diyorum ya,
hayattaki başarılarımın bir önemi yok. Ben şanslıyım, iyi bir ailede büyüdüm.
Okumam için ellerinden geleni yaptılar. Ne istersem destek oldular. Bugün
düşündüm de, tiyatrocu olucam dediğim bir dönem vardı, kimse olma demedi. O
yüzden de şanslıydım. Sonra da çok iyi bir adamla tanıştım. O da bana karşı hep
saygı ve sevgi dolu oldu. Bu sene çok bunaldığım bir dönemde devam
edemeyeceksen istifa et, elbet geçiniriz, sen de bir iş bulursun nasılsa bile
dedi. Yani başarı için zemin müsaitti. O yüzden de başarmamam ayıptı.
Başarılarımın da abartılacak bir yönü yok. Çünkü benimle aynı koşullarda
yetişmeyip benim olduğum yerde olan insanlar da var. Ama öte yandan, benden
daha bile iyi koşullarda yetişip hayatta hiçbir şey başaramayan insanlar da
var. Sanırım biraz onlara da bakıp kendime daha şefkatli yaklaşabilirim.
Not: Bu yazının yazılmasına bir su bardağı dolusu şarap ve Frank Sinatra eşlik etti, biterken ise bu çalıyordu:))
Ben de yazarken bir kadeh kırmızı ve caz eşliğinde yazdım.. üstelik bazı sorular iyi de geldi, kendimi anlayamadığım noktalar olmuş, 2013 aslında bayaaaa karışık geçmiş! 2014 daha aydınlık ve keyifli geçer umarım. :)
YanıtlaSil