Ana içeriğe atla

Kitap günü #3 ve #4

Bir günü kaçırdım resmen. Eve gidince yazmak istemiştim dün zira okulda başımı kaşıyacak zamanım olmamıştı. Ama eve gidince de uyuya kaldım yemekten ve yürüyüşten sonra. Uyandığımda saat 2ydi. Artık o saatten sonra dünle bugün arasında çok fark yok heralde. O zaman bugün iki soru cevaplayayım da açığı kapatayım:

#3: Yüksek sesle güldüren kitap deyince aklıma öncelikle Yücel Sarpdere'nin Vatandaş Abuzer kitabı geldi. Yıllar oldu okuyalı, detaylarını pek hatırlamıyorum ne yazık ki ama bir yandan mizah, bir yandan da bir Türkiye gerçeği ile baş başa kalacağımız bir kitaptı. Bir de Muzaffer İzgü'nün Azrail Nasıl Rüşvet Yedi kitabındaki aynı isimli hikayeye çok gülmüştüm söylemeden geçmeyeyim:)


#4 Ağlatan kitap: Şimdi bu soruda çok zorlandım. Hatta 4 gündür en çok bu soru üzerine düşündüm ama anladım ki beni ağlatan bir kitap gerçekten de yok. Beni ağlatmayı görsel şeyler daha kolay başaryorlar. Filmlerde mesela hüngür hüngür ağlarım. Gelin sorun size bir sürü film sayayım ağladığım. Ama kitaplar böyle bir iz bırakmıyor üzerimde. Ama illa ki çok hüzünlendiğim bir kitabı yazmam gerekirse Buket Uzuner'in Kumral Ada Mavi Tuna kitabında Aras'ın ölümü hiç aklımdan çıkmaz. Kayalık bir yerde ölmüştü ve bir pat sesi duyulmuştu. Ben de kitabı okurken çok mu dalmışım o anda, karakterin ölebileceğini düşünmemiş miyim bilmiyorum ama evde pat diye bir sesin çıktığına yemin edebilirim. Aras'ın ölümü ile de bir yumru gelip oturmuştu boğazıma. 

Evet geçtiğimiz iki gün böyleydi. Bakalım yarın neler var.

Bu arada bugün CUMA:)))))

İyi tatiller.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MSA'da Pişirdim Evime de Getirdim

Merhaba; Toplanın şöyle etrafıma size çok güzel bir deneyim anlatmak istiyorum. Geçen hafta Seyahatperest Özge 'nin davetine uydum. Mutfak Sanatları Akademisi 'nde İtalyan Yemekleri Workshop'ına gideceğim benimle gelmek isteyen var mı dedi? Yemeklere baktım. Menüde el yapımı deniz mahsüllü fettucine, kuşkonmaz çorbası ve Marble cheesecake, amaretto ve bitter çikolatalı vardı. Kuşkonmaz çorbası ile ilgili bir fikrim yoktu, cheesecake ile zaten aram yok ama deniz mahsüllü fettucine beni can evimden vurdu. Zaten önceki hafta internette birkaç tarif okumuştum ama açıkçası hangisini pişireceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bir de bu deniz mahsülleri ucuz değil sonuçta. Benim de yemekle çok iyi bir ilişkim olmasına rağmen çok vardır beceremeyip çöpe atmak zorunda olduğum yemekler. O yüzden de bu deniz mahsüllerine hep mesefali yaklaştım. Neyse. Menüyü görünce buna ben gitmeliyim dedim. Sağ olsun Özge'nin kedileri de öyle düşünmüş. Pazartesi workshopa katılmak için benim gid

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r

İçinden Deniz Geçen Şarkılar

Bülent Ortaçgil'e büyük bir aşk besleyen bir insan değilim. Ama yeni albümünün çok başarılı olduğunu okuyunca birkaç yerden ben de aldım. CD'yi alalı neredeyse iki ay oldu. Birkaç dinleme denemem başarısızlıkla sonuçlandı. Yeterlik sonra belki sakin sakin iyi gelir dedim ama kafam o kadar doluymuş ki hiç anlamamışım. Sonra da kaldırıp bir kenara koydum. Geçenlerde iphonedaki müzikleri değiştirirken bunu da eklemek istedim. Nasıl yaptıysam iki kere Bulutsuzluk Özlemi eklemişim ama Bülent Ortaçgil'i eklemeyi becerememişim. En sonunda tekrar update ettim önceki gece şarkıları. Dün de flüt dersine giderken dinledim bütün albümü. Derse saat 5 gibi gittim. Yürüyerek gideyim bari dedim. Hava ılıktı. Akşam üstünün romantizmi vardı, kulaklarımda da muhteşem melodiler. Bütün parçalarda bir deniz özlemi, balıkçılar, adalar, su altı, balıklar....Yani her parçanın içinden deniz geçiyor. Tadımlık olarak dinleyin ve hemen bu CD'yi edinin bence. Biterken karanfilli çay içiyorum. Mis g