Ana içeriğe atla

Kitap günü #1 En Sevdiğim Kitap

En sevdiğim kitap fikri benim için hayli çetrefilli oldu. Pek çok kitabı çok çok sevebiliyorum zaman zaman. Ama bu listeyi ilk okuduğumdan beri en sevdiğim kitaplar hep çocukluk kitaplarımdan geldi aklıma. Hangisiydi hangisiydi diye seçmeye çalıştım ve bugün kütüphanenin önünde elimde bir kaç kitapla kaldım. Seçim yapmaya çalıştım. Ve Robenson Amca kazandı. Robenson Amca Jules Verne'in kitabı. İlk gençliğim döneminde okumuştum. Çocukluk döneminde okunan Jules Verne kitaplarından farklıydı, uzundu, detaylıydı. Bilmiyorum size Jules Verne çılgınlığımdan hiç bahsettim mi ama, hem çocukluğumda okudum, hem de büyüyünce yeniden basımlarını okudum. Heralde mühendislik temellerini bile Jules Verne ekmiş olabilir içime. Robenson Amca kitabında ıssız bir adaya düşen bir ailenin hikayesini anlatılıyor. Bu aile bir gemide yolculuk yaparlarken gemide isyan çıkıyor, kaptanı esir alıyorlar. Mürettebat aileyi bir filikaya bindirip denizin ortasında bırakıyor. Ama aileden kastım sadece anne ve çocuklar. Babayı bırakmıyorlar. Bu duruma çok üzülen mürettabattan birisi de denize atlıyor. Bu aile ile beraber ıssız bir adaya çıkıyorlar ve hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Ada tabi ki insanların yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli herşeyi onlara sunabilen bir ada. Su, az hayvanı, deniz ürünleri, meyve sebze konularında hiç sorun yaşamıyorlar. Tek dertleri babaları. Mürettabatın da adını Robenson Amca koyuyolar.Ve bizlere de keyifli bir okuma yapmak kalıyor. 

Bu kitabı sanırım en çok ıssız adaya yalnız düşmedikleri için sevdim. Robenson Crusoe hikayesindeki yalnızlığın yerini burda komün hali aldığı için esasında ıssız ada fikrinin bile çok korkunç olmayabileceğini düşünüyorsunuz. Çocukluk hayallerini besleyen, insanı mutlu eden kitaplardandı. Hatta sanırım 3 kere okudum. Bir de Jules Verne'in çok bilinmeyen kitaplarından birisi. Okumadıysanız mutlaka tavsiye ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r...

Yeni Yıla ve Eski Yıla Dair

Merhaba; Uzun bir süredir kendimde değilim biliyorsunuz. Doktora yapmak dertli bir süreç, özellikle de yeterlik sınavı denilen sınav nedeniyle. Ne yazık ki eğitim sistemimiz insanları sürekli elemek üzerine kurulu. Sürekli sınavlardan geçmezsek kendimizi asla yeterli bulmuyoruz. Yeterlik sınavı da bir değil iki değil tam üç aşamalı bir sınav. sonuç olarak günümü geceme katarak çalıştığım bu sınavdan, burada bahsetmek istemediğim bir takım şeyler sonucunda kaldım ve yetersiz bulundum. Şimdi Mayıs ayında yapılacak sınava çalışmak durumundayım. Neyse ki gene yalnız değilim. Bu nasıl bir teselli bilmiyorum ama, sınava beraber girdiğimiz üç arkadaşım daha benimle beraber.  Şimdi biraz ara verdim. Bir tane daha endüktans, devre görecek halim yok. Kusucam yani. Bir müddet çalışmayı hiç düşünmüyorum.  Peki bu elimdeki süreyi nasıl değerlendirmeliyim? Öncelikle evle ilgili yapmak istediğim pek çok şey var. Bunların başında da resimlerin ve fotoğrafların duvarlara asılması, düğün foto...

2012 Dilekleri

Merhaba; Zorlu bir sene geçirdik. Depremler, terör olayları, ekonomik sarsıntılar, diğer ülkelerle yaşanılan sorunlar ve ufak ufak patlak veren iç savaşlar.... Evet 2011 pek parlak değil, 2012 nasıl olacak bilemiyoruz da. Ama umut ediyoruz ki iyi olsun. Pek çok güzel şey var istenilen, temel hepsi esasında sağlık ve mutluluk gibi. Peki benim kendi çapımda özel olarak istediklerim neler:) Teknolojik aletlerin gerisinde kalmayı sevmiyorum, iphone, ipad istiyorum. Artık benim param yetince kaçıncı versiyonları olursa o kadar versiyonlarından. Bir de laptopım öldü. Bu kadar apple ürününden sonra o da bir mac book pro oluversin değil mi? Pasaportuma yeni vizeler vurulsun ben yeni yeni ülkelere gideyim istiyorum. Hedeflerimin arasında Beyrut öncelikli. 2011de yaz tatillinde pek gezemedik Uğur izin alamadığı için. Bu sene bu açığı kapatabilmek istiyorum. Hatta öyle ki şöyle bir iki ay deniz kıyısında kalmak istiyorum. Her kadın gibi 5 kilo vermek istiyorum. Her kadın gibi o ayakk...