Ana içeriğe atla

Medarı Maişet Motoru

Sait Faik sever misiniz? Ben çok çok severim. Hatta çok çok severim. Bende bir kaç hikaye kitabı vardı. Geçenlerde Uğur'un iş yerine yılbası münasebetiyle İş Bankası Yayınları stand açmış, Uğur eksikleri tamamladı. Tabii okunacak çok kitabı var ama ben bir romanla başladım. Zaten iki tane romanı var. Kayıp Aranıyor'u okumuştum, Medarı Maişet Motoru'na başladım.

Esasında kitabın tam bir roman olduğundan bahsetmek mümkün değil. Dört tane birbiriyle ilişkili hikaye diyelim. Kitap Sait Faik'in pek çok hikayesi gibi gene adada geçiyor, arada bir Adapazarı'na uğruyor, tekrar adaya geri dönüyor. Adada yaşayan Rumların ve Türklerin iç içe geçmiş hayatlarını bir berber dükkanı üzerinden anlatıyor. Balıkçıları, sarhoşları, martıları duyuyorsunuz. Onlarla konuşuyorsunuz. Ama kitaptan bir bütünlük beklememeniz lazım açıkçası. Bittiği zaman ee ne oldu şimdi diyorsunuz. Esasında hayatlarımızın ne kadar tuhaf, ne kadar kırılgan olduğunu düşünüyoruz. 

Kitap ilk yayınlandığı 1944 senesinde sansüre uğramış ve bazı bölümler çıkartılmış. Elimdeki baskıda bu sansürlenen kısımlar koyu karakterlerle yazılmış. Sansürün ne saçma bir iş olduğu bir tarafa, sansürlenen bazı yerlerin enden sansürlendiğini bile anlayamadım. Örneğin bir yerde birisi "Ben ... kazasının ... köyünde  muallimim" diyor. Sanırım buranın sansürlenmesinin sebebi bu karakterin aylak bir karakter olması. Yazın okullar kapanınca dere kıyısına inip kitap okuyor sadece. Bir de tabii felsefi konuşmalar var ki, esasında çok fazla olmamasına rağmen onları da sansürlemişler. Sait Faik'e bu sansür meselesini sorduklarında ise şöyle demiş: 

"Medarı Maişet isminde bir hikâye kitabı çıkarmıştım. Hayatı toz pembe görmüyorum diye mahkeme parası ödedim, üzüntüsü de caba. Kahramanlarım rahat etmek için hapse giriyorlardı. Bütün sebep bu!"  [1]

Ben Sait Faik'i seviyorum. Yazdığı her şeyi okumaya çalışıyorum. Ama eğer Sait Faik'in tarzını sevmiyorsanız bu kitabı da okumak biraz sıkıcı bir deneyim olabilir. Gene de bence okuyun derim.

Herkese şimdiden iyi yıllar diliyorum. Umarım daha parlak bir sene olur.

Kaynak: Görsel: http://tr.wikipedia.org/wiki/Medar%C4%B1_Mai%C5%9Fet_Motoru
[1]: http://tr.wikipedia.org/wiki/Sait_Faik_Abas%C4%B1yan%C4%B1k#Romanc.C4.B1l.C4.B1.C4.9F.C4.B1

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r...

Yeni Yıla ve Eski Yıla Dair

Merhaba; Uzun bir süredir kendimde değilim biliyorsunuz. Doktora yapmak dertli bir süreç, özellikle de yeterlik sınavı denilen sınav nedeniyle. Ne yazık ki eğitim sistemimiz insanları sürekli elemek üzerine kurulu. Sürekli sınavlardan geçmezsek kendimizi asla yeterli bulmuyoruz. Yeterlik sınavı da bir değil iki değil tam üç aşamalı bir sınav. sonuç olarak günümü geceme katarak çalıştığım bu sınavdan, burada bahsetmek istemediğim bir takım şeyler sonucunda kaldım ve yetersiz bulundum. Şimdi Mayıs ayında yapılacak sınava çalışmak durumundayım. Neyse ki gene yalnız değilim. Bu nasıl bir teselli bilmiyorum ama, sınava beraber girdiğimiz üç arkadaşım daha benimle beraber.  Şimdi biraz ara verdim. Bir tane daha endüktans, devre görecek halim yok. Kusucam yani. Bir müddet çalışmayı hiç düşünmüyorum.  Peki bu elimdeki süreyi nasıl değerlendirmeliyim? Öncelikle evle ilgili yapmak istediğim pek çok şey var. Bunların başında da resimlerin ve fotoğrafların duvarlara asılması, düğün foto...

2012 Dilekleri

Merhaba; Zorlu bir sene geçirdik. Depremler, terör olayları, ekonomik sarsıntılar, diğer ülkelerle yaşanılan sorunlar ve ufak ufak patlak veren iç savaşlar.... Evet 2011 pek parlak değil, 2012 nasıl olacak bilemiyoruz da. Ama umut ediyoruz ki iyi olsun. Pek çok güzel şey var istenilen, temel hepsi esasında sağlık ve mutluluk gibi. Peki benim kendi çapımda özel olarak istediklerim neler:) Teknolojik aletlerin gerisinde kalmayı sevmiyorum, iphone, ipad istiyorum. Artık benim param yetince kaçıncı versiyonları olursa o kadar versiyonlarından. Bir de laptopım öldü. Bu kadar apple ürününden sonra o da bir mac book pro oluversin değil mi? Pasaportuma yeni vizeler vurulsun ben yeni yeni ülkelere gideyim istiyorum. Hedeflerimin arasında Beyrut öncelikli. 2011de yaz tatillinde pek gezemedik Uğur izin alamadığı için. Bu sene bu açığı kapatabilmek istiyorum. Hatta öyle ki şöyle bir iki ay deniz kıyısında kalmak istiyorum. Her kadın gibi 5 kilo vermek istiyorum. Her kadın gibi o ayakk...