Ana içeriğe atla

Bu Hafta Dinlediklerim - 4

Merhaba;

Cuma günü Ülkü Tamer yazısını yazınca programımız da bugüne sarktı. Başlayalım öyleyse. 

1. Hindi Zahra - Beautiful Tango: Hindi Zahra dinlerken insanın canı bir taraftan da göbek atmak bile istiyor. Gerçi Beautiful Tango o tür bir şarkı değil ama, pek çok şarkısı hayli eğlenceli.

2. Macy Gray - Sweet Baby: Joy Fm sponsporluğunda yarın bir konser verecek  Macy Gray soul müziğin en güçlü seslerinden biri. Çok sıkı bir dinleyicisi değilim kabul ediyorum ama bu hafta bir kaç kere dinledim diyebilirim. Şu anda en ucuz bilet olan 77 lira bana biraz fazla geliyor ama gidebilecek olanları boğazda müthiş bir performans bekliyordur, kaçırmayın bence.

3. Mishka - Happy: Mishka'yı daha önceden biliyormuşum gibi geliyor ama belki de bilmiyorum emin değilim. Youtube'da ondan ona atlarken denk geldim, Happy'yi çok beğendim.

4. Nouvelle Vague - Love Will Tear Us Apart: Bu konsere galiba gideceğim. Geçenlerde off ne giysem blogunun sahibi Billur bilet çekilişi yapıyordu. En sevdiğiniz Nouvelle Vague şarkısını yazın demişti, çekilişe katılmayı unuttum ama açıp bir sürü şarkılarını tekrar dinledim. Şu aralar en sevdiğim şarkıları bu. 25 Haziran'da Küçük Çiftlik Park'ta olabilirim, siz de gelirseniz karşılaşırız belki:)

5. The National - The Rains of Castamere: Lannister'ları sevmiyorum ama Tyrion'a hastayım. Herkes benimle aynı fikirde bence. 2. Sezon 9. bölümün sonunda bu parça çaldı, bölümde yaşananlara cuk oturmuştu. Salı günü hala dinliyordum. Zaten bu hafta sezon finali yapıyorlar. Başladığını anlamadan bitiyorlar. Çok sinirliyim bu konuda.

Bu haftanın seçkisi bu kadarcıkmış. Bu haftanın en önemli gündemi zaten boynumdaki ağrılardı benim için. Bitmedi, geçmedi, tükendim resmen. Evin içi dispanser gibi, etrafta kremler, kas gevşeticiler, sıcak havlular falan. Neyse. 

Herkese iyi haftalar dilerim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MSA'da Pişirdim Evime de Getirdim

Merhaba; Toplanın şöyle etrafıma size çok güzel bir deneyim anlatmak istiyorum. Geçen hafta Seyahatperest Özge 'nin davetine uydum. Mutfak Sanatları Akademisi 'nde İtalyan Yemekleri Workshop'ına gideceğim benimle gelmek isteyen var mı dedi? Yemeklere baktım. Menüde el yapımı deniz mahsüllü fettucine, kuşkonmaz çorbası ve Marble cheesecake, amaretto ve bitter çikolatalı vardı. Kuşkonmaz çorbası ile ilgili bir fikrim yoktu, cheesecake ile zaten aram yok ama deniz mahsüllü fettucine beni can evimden vurdu. Zaten önceki hafta internette birkaç tarif okumuştum ama açıkçası hangisini pişireceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bir de bu deniz mahsülleri ucuz değil sonuçta. Benim de yemekle çok iyi bir ilişkim olmasına rağmen çok vardır beceremeyip çöpe atmak zorunda olduğum yemekler. O yüzden de bu deniz mahsüllerine hep mesefali yaklaştım. Neyse. Menüyü görünce buna ben gitmeliyim dedim. Sağ olsun Özge'nin kedileri de öyle düşünmüş. Pazartesi workshopa katılmak için benim gid

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r

İçinden Deniz Geçen Şarkılar

Bülent Ortaçgil'e büyük bir aşk besleyen bir insan değilim. Ama yeni albümünün çok başarılı olduğunu okuyunca birkaç yerden ben de aldım. CD'yi alalı neredeyse iki ay oldu. Birkaç dinleme denemem başarısızlıkla sonuçlandı. Yeterlik sonra belki sakin sakin iyi gelir dedim ama kafam o kadar doluymuş ki hiç anlamamışım. Sonra da kaldırıp bir kenara koydum. Geçenlerde iphonedaki müzikleri değiştirirken bunu da eklemek istedim. Nasıl yaptıysam iki kere Bulutsuzluk Özlemi eklemişim ama Bülent Ortaçgil'i eklemeyi becerememişim. En sonunda tekrar update ettim önceki gece şarkıları. Dün de flüt dersine giderken dinledim bütün albümü. Derse saat 5 gibi gittim. Yürüyerek gideyim bari dedim. Hava ılıktı. Akşam üstünün romantizmi vardı, kulaklarımda da muhteşem melodiler. Bütün parçalarda bir deniz özlemi, balıkçılar, adalar, su altı, balıklar....Yani her parçanın içinden deniz geçiyor. Tadımlık olarak dinleyin ve hemen bu CD'yi edinin bence. Biterken karanfilli çay içiyorum. Mis g