Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap Günü #9 Beni Hasta Eden Kitap (mı)?

Ben bunu beni hasta eden kitap olarak anladım ama bir manası da yok gibi geldi bana:) Beni hasta eden kitap diye düşününce aklıma bir kitap değil ama bir kitabın içindeki bir öykü geldi. Stephen King'in Rüyalar ve Karabasanlar kitabında bir hikaye vardı. Ama bakın çok iğrenç ona göre okuyun aşağıdakileri. Hikayede bir otelde oda temizliği yapan bir kadın vardı. Bu kadın hamileydi. Bir odadaki misafir ise her gece mastürbasyon yapıp spermlerini de yatak çarşafında bırakıyordu (Stephen King iğrenç olduğunu söylemiş miydim?) Neyse efendim bizim kadın onca yiyecek dururken buna sperme aşeriyor, sabahları çarşafı değiştirirken bunları yiyordu. Bir yandan da bebeğinin babasının bu adam olduğuna inanıyordu. Bu arada kadın ve adam farklı ırklardan ama kim siyah kim beyaz hatırlamıyorum, olasılıkla kadın siyahtı. En sonunda doğan bebek bu adamın rengindendi bir de üstelik. Kitabı okuduğumda küçüktüm ve üzerimdeki etkisi fenaydı, şimdi bile düşününce midem bulandı. Bu nasıl bir fantazi dün...

Kitap Günü #8 En Çok Korktuğum Kitap

Esasında korkunç hikayeler okumayı sevmem, bir kaç Stephen King romanı ve bir Dean Koontz romanından öteye de gitmez bu konudaki bilgim. Ama bu birkaç kitaplık ufak seçkide en çok korktuğum kitap Dean Koontz'un, ismini asla hatırlayamadığım kitabıydı. Şimdi internet sitesinden adamın kitaplarına da baktım ama gene de kitabı bulamadım çok üzgünüm. Yanlış hatırlamıyorsam iki kadın ve bir katili içeriyordu kitap. Ne kadar değişik değil mi, adamın bütün kitapları böyle aşağı yukarı zaten. Şimdi böyle anlatırken hiç korkunç gelmedi tabii ama inanın okurken çok korkunçtu:)) Bugünkü post hiç olmadı, ben en iyisi kendimi biraz korku edebiyatına vereyim:) İyi akşamlar.

Kitap Gunu#7 Alinti Yapabilecegim Kitap

Geldik 7. gune. Alinti ypabilecegim kitap ne olabilir acaba? Bu biraz  cetrefilli bir soru. Alinti yapmak biraz zor. Genelde aklimda cok az cumle kalir, butune bakarim. Size verebilecegim ornek ise Kafka`nin Donusum'u olacak. "Gregor Samsa bir sabah uyndiginda kendini dev bir hamambocegi olarak buldu" Orjinal cumlde buna yakin birseydi sanirim. Kitabi cok kotu bir zamanimda okudum heralde. Oylesine nefret etmistim bu bocek hikayesinden. Hic aklimdan cikmadi yillar yili. Evet anca 7. gundeyiz. Sizce nasil gidiyor?

Kitap Günü #6 En Sevdiğim İlk Gençlik Dönemi Kitabım

İlk gençlik dönemi deyince aklıma ismi ile mütevellit kitap "İlk Gençlik Çağına Öyküler" geldi. Benim zamanımda Yapı Kredi Yayınları'ndan basılmıştı. Selim İleri'nin muhteşem seçkisi ile Türk edebiyatından çok öenmli yer tutan hikaye ve öykü yazarlarının hikayelerinde oluşmuş bir derlemeydi. Sait Faik'in Harita'da Bir Nokta isimli hikayesindeki "söz vermiştim kendime, yazı bile yazmayacaktım. Hem yazı yazmak hırstan başka neydi ki" cümlesi ile sarsılmıştım. Hikayenin yalınlığı beni benden almıştı. Ziya Osman Saba'nın Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi'nde karşısındaki müşterinin fotoğrafını çekemeyen ve kusura bakmayın beyim ben sizin fotoğrafınızı çekemeyeceğim diyen fotoğrafçının hikayelerini hiç unutmadım.  Bu kitaplar (2. cilt) Türk Edebiyatı içinde uzun bir geziye çıkarıyor okuyucuyu. Özellikle genç beyinlerin hangi yazarı daha çok sevecekleri, hangilerinden hoşlanmayabilecekleri anlamında bir rehber niteliğinde. Kitabın içindeki 58 yazarın...

Kitap Günü #5 İçinde Yaşamak İstediğim Kitap

Merhaba; Geldik kitaplarla ilgili oyunumuzun 5. gününe. Bugün cevaplamam gereken soru içinde yaşamak istediğim kitap. Bunu hemen tek seferde söyleyebilirim ki Küçük Kadınlar. Küçük KAdınlar bir şekilde dedemlerin bodrumundan çıkıp bizim evimize gelmiş bir kitap. Bendeki baskısı 1976. Annem ve teyzemin ve hatta belki de dayımın elinden geçip bize ulaştığını tahmin ediyorum. Şimdi açıp baktım da ben içine Sezen YILDIRIM 1990 yazmışım, kardeşim de 2009. Burdan kardeşime de sesleniyorum. Küçük Kadınlar kitabını sana kaptırmam:) Esasında düşününce ben bu kitabı 1990da okumuş olamam. O zaman daha 6 yaşındaydım. Ama heralde 6 yaşında göz koymuşum ve ilk fırsatta okumuşum kitabı. Hatırladığım kadarıyla annem  okumama izin vermemişti, ki demek ki çok küçükmüşüm. Ben de haftasonları onlardan hayli erken kalkıp (o dönemde çizgi film izlemek için saat 6da falan kalkardık biliyorsunuz) okumaya gizli gizli başlamıştım. Oysa kitap öylesine sarmıştı ki beni hani haftasonunu falan bekleyecek durum...

Kitap günü #3 ve #4

Bir günü kaçırdım resmen. Eve gidince yazmak istemiştim dün zira okulda başımı kaşıyacak zamanım olmamıştı. Ama eve gidince de uyuya kaldım yemekten ve yürüyüşten sonra. Uyandığımda saat 2ydi. Artık o saatten sonra dünle bugün arasında çok fark yok heralde. O zaman bugün iki soru cevaplayayım da açığı kapatayım: #3: Yüksek sesle güldüren kitap deyince aklıma öncelikle Yücel Sarpdere'nin Vatandaş Abuzer kitabı geldi. Yıllar oldu okuyalı, detaylarını pek hatırlamıyorum ne yazık ki ama bir yandan mizah, bir yandan da bir Türkiye gerçeği ile baş başa kalacağımız bir kitaptı. Bir de Muzaffer İzgü'nün Azrail Nasıl Rüşvet Yedi kitabındaki aynı isimli hikayeye çok gülmüştüm söylemeden geçmeyeyim:) #4 Ağlatan kitap: Şimdi bu soruda çok zorlandım. Hatta 4 gündür en çok bu soru üzerine düşündüm ama anladım ki beni ağlatan bir kitap gerçekten de yok. Beni ağlatmayı görsel şeyler daha kolay başaryorlar. Filmlerde mesela hüngür hüngür ağlarım. Gelin sorun size bir sürü film sayayım ağladı...

Kitap Günü #2 En Sevmediğim Kitap

Buradaki least favorite kelimesinin en sevmediğin kitap olduğunu düşünüyorum. Yoksa sevdiklerim içinde en az sevdiğim mi? Her neyse. En sevmediğim kitap deyince aklıma çok yakın geçmişten bir kitap geldi. Esasında uzun zaman önce okuduğum kitapları sevmediysem zaten siliveriyorum aklımdan. O yüzden de yakın geçmişten, kitap klübümüz için okuduğumuz Le Clezio'nun Göçmen Yıldız isimli kitabı geliverdi aklıma. İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa-İtalya sınırında yaşayan Yahudi bir kızı ve iç savaş zamanında Filistin toplama kamplarında yaşayan Filistin'li bir kızı anlatan kitap öylesine bayık, öylesine insana pek birşey katmayan, öylesine boş bir kitaptı ki gerçekten de bu kitabı okumakla geçen zamana üzülüyorum. Kızların bir şekilde birbirlerine bağlanacakları umudu ile okudum ama sadece bir kere karşılaştılar. Ortada cevaplanmamış sorular kaldı. Bütün Fransa-İtalya sınırının doğal güzelliklerini öğrendik ama arada çünkü kızlarımızdan biri detaylıca anlattı herşeyi. Detaylıca de...

Kitap günü #1 En Sevdiğim Kitap

En sevdiğim kitap fikri benim için hayli çetrefilli oldu. Pek çok kitabı çok çok sevebiliyorum zaman zaman. Ama bu listeyi ilk okuduğumdan beri en sevdiğim kitaplar hep çocukluk kitaplarımdan geldi aklıma. Hangisiydi hangisiydi diye seçmeye çalıştım ve bugün kütüphanenin önünde elimde bir kaç kitapla kaldım. Seçim yapmaya çalıştım. Ve Robenson Amca kazandı. Robenson Amca Jules Verne'in kitabı. İlk gençliğim döneminde okumuştum. Çocukluk döneminde okunan Jules Verne kitaplarından farklıydı, uzundu, detaylıydı. Bilmiyorum size Jules Verne çılgınlığımdan hiç bahsettim mi ama, hem çocukluğumda okudum, hem de büyüyünce yeniden basımlarını okudum. Heralde mühendislik temellerini bile Jules Verne ekmiş olabilir içime. Robenson Amca kitabında ıssız bir adaya düşen bir ailenin hikayesini anlatılıyor. Bu aile bir gemide yolculuk yaparlarken gemide isyan çıkıyor, kaptanı esir alıyorlar. Mürettebat aileyi bir filikaya bindirip denizin ortasında bırakıyor. Ama aileden kastım sadece anne ve çocu...

Meydan Okuma

Merhaba; Tabii gene bir durgunluk dönemindeyim galiba. Neyse bakın süper bir dönüş yapmaya karar verdim.  Lacivertojelikız 'ı takip ediyor musunuz bilmiyorum. Ben takip ediyorum, hayli keyifli yazılar yazıyor. Çokça alışveriş yapıyor. Parça parça aldığı kıyafetleri de beğeniyorum. Bir araya getirme noktasında da çok başarılı ama benim tarzım olmuyor üst üste giydiği zaman. Bunda yaşın da etkisi vardır tabii. Laci üniversite sıralarında, ben oraları geçeli çok oldu (Allahım ben ne kadar yaşlıyım) Geçenlerde yeni bir  challenge 'a başlamış. Esasında hayli komik. Her gün yazıyor da. Ben de mi yapsam dedim ama fotoğraftan da görebileceğiniz gibi bazı sorular benim uzmanlıklarımın çok dışında. Favori tasarımcılar, modeller, sezonun hit parçaları falan. Ohooo. Ama bir kısmını ben de cevaplayacağım bir ara. Neyse.  Bunu okurken ya ben de istiyorum böyle bişi dedim. Hemen uzmanlıklarımdan birine dalayım bari diye ufak bir araştırma yaptım kitaplarla ilgili bir challenge buldum. ...

Cüzdanımdaki Kartlar

Cüzdanım çok ağırlaştığı için (hayır para ile değil çöple dolu ne yazık ki, fişler, slipler, üzerine not aldığım anlamsız kağıtlar falan) bir temizlik yapayım dedim ve cüzdanımdaki en saçma yükün alışveriş kartları olduğunu buldum. Bakın benimkinden neler çıktı: 1) Boyner Anahtar: Yanlış bilmiyorsan sadece peşin ödemede avantajı var. Boyner'den aldığım şeyler genelde pahalı olduğu için (mutfak malzemeleri, kotlar, spor ayakkabılar falan) hep taksit yaptırıyorum. Hiç işe yaramıyor. Çöp. 2) Park Bravo Group: İki kere Nine West'te kullandım o kadar. Park Bravo kıyafetleri hayli kalitesiz bulduğum için sezondan almıyorum, sadece indirimden alıyorum (tarzı güzel ne yapayım). İndirim zamanı kartın bir manası yok. Çöp. 3) Yves Rocher: Bunu yeni edindim. Şampuanından memnun muyum değil miyim bilmiyorum ama parabensiz ve silikonsuz ürünmüş, kullanılabilir.  4) Accessorize: Bunu da geçenelrde elime tutuşturdular. Accesorize'da sadece indirim zamanı alışveriş yaptığım bir yer. İşe ya...