Ana içeriğe atla

Bugünlerde Neler Yapıyorum????

Sevgili okur;

Biliyorum ki çok ayrı kaldık birbirimizden. Güya gün içindeki koşuşturmalarımı burada yazacaktım. Koşuşturmaktan yazmaya zaman bulamadım resmen.

Bu ders dönemi özellikle o kadar yoğundu ki, başımı kaşıyacak zamanım olmadı resmen. Ve elime kocaman bir hiç geçti. O kadar çok çalıştım, hiç istediğim notları alamadım. Özellikle derslerin birinden aldığım notu hiç hak ettiğimi düşünmüyorum ya neyse.

Sınavlar bütünce kağıt okuma, not verme telaşı başladı. Neyseki onlar da bitti. Sonra da ev arama çalışmalarına hız verdik. Uğur bana biraz kızıyordu sanırım ev bakmaktan bezdim, beğenmiyorum diye. Ama şöyle bir kısırdöngünün içinde haftalara döndük durduk. Beğendiğimiz evlere gücümüz yetmedi, gücümüzün yettiklerini de beğenemedik. Ama hep diyorlar ya birgün şans eseri karşınıza çıkıveriyor ev diye, bizimki de öyle oldu. Daha önce ilanını gördüğümüz bir ev vardı, aramıştık ilanı kaldıramadık henüz ama tutuldu demişlerdi. Aa vah vah dedik ve aramaya devam ettik. Tam en son iki evde karar kılmıştık, birisine daha çok karar vermiştik hatta, kiracının evden çıkmasını bekliyorduk. Ben şans eseri öteki evin önünden geçtim ve baktım hala kiralık yazıyor. Aradan rahat 3 hafta geçmişti. Uğur hemen ertesi gün gördü evi, tutalım dedi. Bir sonraki gün de ben gördüm, evet dedim tutalım artık. temizlik yapıldı, ufak ufak eşyalar geliyor sırayla. klasik ev hali işte. ama lütfen eşyalarla ilgili sitemim için şurayı okuyunuz.

Düğün hazırlıkları ise enteresan. Peçetelikleri yarıladık neredeyse, davetiyeleri yaptım ama yazmadım. Onları da bu gece Aşk-ı Memnu izlerken yazmayı planlıyorum. Uğur'un annesi sandalyelerin arkasına bağlanacak fiyonklarla ilgileniyor, çiçekçi ile henüz konuşmadım, DJ ile de henüz konuşmadık.

Meyıs ayıydı sanırım, düğün yerimizin anlaşmalı fotoğrafçısı ile bir tartışma yaşamıştık. İsmini de söyleyeyim bari, stüdyo süleyman. Ne yazık ki sadece ticari kafada olan bir adamdı. Anlaşamayacağımız belliydi. Kesinlikle onlarla çalışmak istemediğimizi belirttik, geçen hafta öğrendik ki sözleşmelerini fes etmişler. Demek ki bizim gibi memnun olmayan başkaları da varmış. Kimseyle anlaşmamalarını tercih ederdim ama birisi ile anlaşmışlar tabi ki. Bakalım, umarım bu seferde kavga çıkmaz:D

Gelinlikçi ile de ufak bir sorun yaşadım. Bana Mayıs başında gelecek dedikleri gelinlik taa 18 Haziran'da geldi. Önemli değil tabii alıp koynuma yatmıyorum gelinliği sonuçta. Hala dükkanda duruyor. Ama ben iki şeye bozuldum: Birincisi ben o gelinliğin parasını taaa Nisan'da verdim. İkincisi de bana tek prova yaparız, onu da Haziran ortasında yaparız. Temmuz osnunda da bir ekre daha bakarız ama ayakkabınız provada hazır olsun dediler. Ben de ayakkabıyı aldım. Ve ne oldu? Gelinlik gelmedi ama ayakkabı %50 indirime girdi. Benim zararımı kim ödeyecek sayın gelinlikçi? Ben o ayakkabıyı bir kere bile giymedim üstelik:(

Yani işler böyle gidiyor. Şimdi kafama bir kaç soru var. Ben muhteşem bir giriş parçası bulmuştum ama Uğur çok komik olamsına rağmen kabul etmedi gibi. Güzel ama değişik bir giriş parçası arıyorum. Bir de pasta parçası. Önerisi olan?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyazlı Kadın

Bir süredir okuduğum kitapları hiç yazmadığımı fark ettim. Hazır Beyazlı Kadın'ı yeni bitirmişken, kütüphanenin rafları arasında kaybolmamışken hemen yazayım bari dedim. Bu kitabı kitap klübümüzde okumuştuk, sanırım 3 kişi aldık sadece. Benden önce Bellanomisma okudu, diğer arkadaşımız okudu mu bilemiyorum. Ben esasında hayli kararlıydım, yazın sahilde okuyacaktım ama son anda aldığım kitaba Uğur el koyunca, (Zeno'nun Bilinci) elimde iki kitapla kalakaldım. Beyazlı Kadın ya da Karamazov Kardeşler.  Hadi dedim madem Bella çook beğendi, alayım raflardan da okuyayım. Wilkie Collins'in bu kitabı ilk gotik ve polisiye roman olarak geçiyormuş. Kitap yayınlandığında İngiletere'de öylesine büyük bir sükse yapmış ki Charles Dickens bile kıskançlık krizlerine girmiş Edward Drood'un Gizemi'ni yazmaya başlamış ama bitirmeye ömrü vefa etmemiş. Gerçekten de bir gizem olmuş sonu. Beyazlı Kadın İngiltere'de Limmerge Malikanesi'nde yaşayan iki genç kadına r...

Yeni Yıla ve Eski Yıla Dair

Merhaba; Uzun bir süredir kendimde değilim biliyorsunuz. Doktora yapmak dertli bir süreç, özellikle de yeterlik sınavı denilen sınav nedeniyle. Ne yazık ki eğitim sistemimiz insanları sürekli elemek üzerine kurulu. Sürekli sınavlardan geçmezsek kendimizi asla yeterli bulmuyoruz. Yeterlik sınavı da bir değil iki değil tam üç aşamalı bir sınav. sonuç olarak günümü geceme katarak çalıştığım bu sınavdan, burada bahsetmek istemediğim bir takım şeyler sonucunda kaldım ve yetersiz bulundum. Şimdi Mayıs ayında yapılacak sınava çalışmak durumundayım. Neyse ki gene yalnız değilim. Bu nasıl bir teselli bilmiyorum ama, sınava beraber girdiğimiz üç arkadaşım daha benimle beraber.  Şimdi biraz ara verdim. Bir tane daha endüktans, devre görecek halim yok. Kusucam yani. Bir müddet çalışmayı hiç düşünmüyorum.  Peki bu elimdeki süreyi nasıl değerlendirmeliyim? Öncelikle evle ilgili yapmak istediğim pek çok şey var. Bunların başında da resimlerin ve fotoğrafların duvarlara asılması, düğün foto...

2012 Dilekleri

Merhaba; Zorlu bir sene geçirdik. Depremler, terör olayları, ekonomik sarsıntılar, diğer ülkelerle yaşanılan sorunlar ve ufak ufak patlak veren iç savaşlar.... Evet 2011 pek parlak değil, 2012 nasıl olacak bilemiyoruz da. Ama umut ediyoruz ki iyi olsun. Pek çok güzel şey var istenilen, temel hepsi esasında sağlık ve mutluluk gibi. Peki benim kendi çapımda özel olarak istediklerim neler:) Teknolojik aletlerin gerisinde kalmayı sevmiyorum, iphone, ipad istiyorum. Artık benim param yetince kaçıncı versiyonları olursa o kadar versiyonlarından. Bir de laptopım öldü. Bu kadar apple ürününden sonra o da bir mac book pro oluversin değil mi? Pasaportuma yeni vizeler vurulsun ben yeni yeni ülkelere gideyim istiyorum. Hedeflerimin arasında Beyrut öncelikli. 2011de yaz tatillinde pek gezemedik Uğur izin alamadığı için. Bu sene bu açığı kapatabilmek istiyorum. Hatta öyle ki şöyle bir iki ay deniz kıyısında kalmak istiyorum. Her kadın gibi 5 kilo vermek istiyorum. Her kadın gibi o ayakk...