Bu aralar sık mı görüşüyoruz? Ne güzel işte:)
Hafta sonu İftarlık Gazoz'a gittik. Uzun süredir yeni bir Yüksel Aksu filmi bekliyordum esasında. Sonuçta Entelköy Efeköy'e Karşı'yı kaç kere seyrettim ben bile bilmiyorum. Her seferinde de o kadar çok gülüyorum ki. Dondurmam Gaymak'a gelince, onu nedense parça parça seyretmişim pek aklımda kalmamış belki yeiden izlemek lazım. Cem Yılmaz da oyuncu kadrosunda olunca bende gene bir komedi beklentisi oluşmadı değil tabii. Ama kazın ayağı da öyle değilmiş.
Önce 80lerdeki açlık grevleri ile başlayıp bizi bir anda 70lerin Ula'sına geri götürüyor film. Adem okulda iftiharname alan 3 kişiden birisi. Henüz ilkokulda. Cibar Kemal ise Ula'nın gazozcusu. Elleriyle yapıyor gazozları, bisikletine koyup satıyor. Ve istiyor ki yazın Adem onun çırağı olsun. "Bana hep yaramazı, işe yaramız yolluyorlar çırak diye, bana akıllı çocuk lazım" diyor. Adem'in babası kıyamıyor esasında yaz tatilinde çalışmasına ama Adem o kadar inatçı ki ikna ediyor ailesini. Sonrasında olaylar gelişiyor. Tütün işçilerine sendikalaşmanın önemini anlatan ağa oğlu Hasan, plajdaki bikinili ve üssüz turistler, yaz sıcağında oruç olmasına rağmen gene de sahile gelmiş yaşlı teyze, Halkevleri, hoşgörülü bir imam derken 70lerin kasabasında bir Ramazan'a şahit oluyoruz. Adem artık büyüdüğünü ispatlamak için ailesinden gizli oruç tutuyor, aklında sürekli cami imamının "iradene bir gün sahip olamazsan 61 gün oruç tutarsın" lafları ile. Filmin kendisi komik ama sonunda suratınıza öyle bir yumruk atıyor ki bir kaç gün etkisinden çıkamıyorsunuz. Bu yumruğa gözyaşları da eşlik ediyor elbet. İşin kötü yanı 30 senedir güzel olan her şeyin kaybolduğuna ama kötü olan her şeyin de katlanarak arttığına tanık oluyorsunuz. Ve artık bu da bizim ülkeminiz gerçeği diyip geçemiyorsunuz bazı şeylere. Öylesine ağır geldi bana esasında.
Adem rolündeki Berat Efe Parlar çok tatlı bir çocuk, çok da güzel oynamış rolünü. Galiba bu film için kilo vermiş bir de. O yaşta bu inat. Galiba kendisi Adem gibi. Cem Yılmaz'ı hep komik bir adam olarak görüyoruz tabii ama burdaki rolü çok daha değişik.
İki sahneden çok etkilendim. Birisi sabah gün doğmadan tütün toplanan sahne. Tütün gün ağırmadan toplanmaya başlarmış çünkü güneş yapraklarını yakarmış. Çok güzel çekilmiş, çok keyifli bir sahneydi. İkinci sahne ise filmin sonundaki gazozlu sahneydi. Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Bence İftarlık Gazoz Türk sinemasının yüz aklarından olmuş, siz de mutlaka bir şans verin.
Hafta sonu İftarlık Gazoz'a gittik. Uzun süredir yeni bir Yüksel Aksu filmi bekliyordum esasında. Sonuçta Entelköy Efeköy'e Karşı'yı kaç kere seyrettim ben bile bilmiyorum. Her seferinde de o kadar çok gülüyorum ki. Dondurmam Gaymak'a gelince, onu nedense parça parça seyretmişim pek aklımda kalmamış belki yeiden izlemek lazım. Cem Yılmaz da oyuncu kadrosunda olunca bende gene bir komedi beklentisi oluşmadı değil tabii. Ama kazın ayağı da öyle değilmiş.
Önce 80lerdeki açlık grevleri ile başlayıp bizi bir anda 70lerin Ula'sına geri götürüyor film. Adem okulda iftiharname alan 3 kişiden birisi. Henüz ilkokulda. Cibar Kemal ise Ula'nın gazozcusu. Elleriyle yapıyor gazozları, bisikletine koyup satıyor. Ve istiyor ki yazın Adem onun çırağı olsun. "Bana hep yaramazı, işe yaramız yolluyorlar çırak diye, bana akıllı çocuk lazım" diyor. Adem'in babası kıyamıyor esasında yaz tatilinde çalışmasına ama Adem o kadar inatçı ki ikna ediyor ailesini. Sonrasında olaylar gelişiyor. Tütün işçilerine sendikalaşmanın önemini anlatan ağa oğlu Hasan, plajdaki bikinili ve üssüz turistler, yaz sıcağında oruç olmasına rağmen gene de sahile gelmiş yaşlı teyze, Halkevleri, hoşgörülü bir imam derken 70lerin kasabasında bir Ramazan'a şahit oluyoruz. Adem artık büyüdüğünü ispatlamak için ailesinden gizli oruç tutuyor, aklında sürekli cami imamının "iradene bir gün sahip olamazsan 61 gün oruç tutarsın" lafları ile. Filmin kendisi komik ama sonunda suratınıza öyle bir yumruk atıyor ki bir kaç gün etkisinden çıkamıyorsunuz. Bu yumruğa gözyaşları da eşlik ediyor elbet. İşin kötü yanı 30 senedir güzel olan her şeyin kaybolduğuna ama kötü olan her şeyin de katlanarak arttığına tanık oluyorsunuz. Ve artık bu da bizim ülkeminiz gerçeği diyip geçemiyorsunuz bazı şeylere. Öylesine ağır geldi bana esasında.
Adem rolündeki Berat Efe Parlar çok tatlı bir çocuk, çok da güzel oynamış rolünü. Galiba bu film için kilo vermiş bir de. O yaşta bu inat. Galiba kendisi Adem gibi. Cem Yılmaz'ı hep komik bir adam olarak görüyoruz tabii ama burdaki rolü çok daha değişik.
İki sahneden çok etkilendim. Birisi sabah gün doğmadan tütün toplanan sahne. Tütün gün ağırmadan toplanmaya başlarmış çünkü güneş yapraklarını yakarmış. Çok güzel çekilmiş, çok keyifli bir sahneydi. İkinci sahne ise filmin sonundaki gazozlu sahneydi. Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Bence İftarlık Gazoz Türk sinemasının yüz aklarından olmuş, siz de mutlaka bir şans verin.
Yorumlar
Yorum Gönder