Evet ben de inanamıyorum ama bir çaba var. Basketbol oynadığım dönemlerde bile en sevmediğim iş koşmaktı. Koşmak demeyin de ne derseniz deyin. Sahanın etrafında 10 tur derlerdi mesela. Nefret ederdim. Ama Amerika'da işler değişti. Bir kere her şeyden önce koşan onca insanı gördüm ve şaşırdım. Herkes koşabilirmiş gibi geldi. Tam ufak ufak ya acaba bende mi koşsam demeye başladım, havalar soğudu, karlar yağdı etraf buz oldu. Dur dedim Sezen, düşüp kolunu başını kırma vallahi doktor masrafının altından kalkamazsın. Sonra bahar geldi, ben Türkiye'ye döndüm ama koşmak aklımın bir köşesinde. Zaten 5 kilo almışım mutsuzum. (Neyse ki gitmeden vermiştim 5 kilo) Sonra öğrendim ki Uğur'un kuzenleri salı-perşembe parka çıkıyorlar. Koşmak için değil ama çok tempolu yürüyorlar. Önce onlara katıldım. Aklıma Avrasya Maratonu geldi. 10 km koşabilir miyim acaba dedim? Ve başladım. Beni kıskanan Uğur'da başladı. Nike'ın uygulamasında çeşitli çalışma programları var. 10 km ve başlan...